top of page
_75A1634.JPG
2017, İstanbul
_75A1638.JPG
''Reşat atalık'ın portresi''
Şeref Akdik

1935 yılında İstanbul’un Avrupa yakasında Gedikpaşa semtinde doğdu. Biz burada ailesini, kökenini, resme olan sevgisinin başladığı çocukluk çağı ve daha sonra lise sıralarında gelişen gençlik yıllarını ki bu meyanda çeşitli şampiyonluklarla dolu sporcu kişiliğini bir yana bırakarak, doğrudan ressam kişiliğini mercek altına alırsak anladığımız kadar bize öyle geliyor ki, sanatçımız halen dünyada yaşamakta olan en büyük ressam olup aynı zamanda Leonardo da Vinçi’den bu yana ‘’Bütünler teorisi’’ni geliştirmiş, ressamlığı yanısıra mantıkçı, ‘’philosophe’’ ve matematikçi olarak da dünya çapında bir bilim adamı.

 

Sanat kariyeri henüz lise fen kolunu bitirip sınavla akademinin yüksek resim bölümüne girmesiyle başlamış, Halil Dikmen, Cemal Tollu…gibi değerli ressam hocalarının takdirleriyle birlikte diploma sınavını kazanarak İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nden ‘’Birincilikle’’ mezun olmak suretiyle yüksek tahsilini tamamlamıştır. Bu arada girdiği kompozisyon, portre veya nu, peysage veya ‘’nature morte’’ olsun bir düzüne kadar yarışmanın hepsini de birincilikle kazanıp bu eserleri satın alınmıştır. Fakat daha önemlisi olarak zikretmeliyiz ki, henüz Akademi öğrencisiyken bile, sözde isim yapmış ressamlarımızın hala haberdar dahi olmadıkları, oysa dünyada gelmiş geçmiş bütün büyük ressamların yaptıkları gibi kompozisyonlarında görülen harmoni, ritm, ‘’valeur’’ gibi resim sanatının temel unsurlarını ‘’modulation’’, geometrik ‘’charpente’’ kullanarak desen veya ‘’forme’’ yapılan herşeyi mantık altyapıyla ebatlara baglıyarak resim snataının gerçeğini yapıyor olmasıydı.

 

Ve işte hemen akabinde 1959 uluslararası 1.ci Paris Biennale’ine seçilerek ülkemizi temsilen katılmış; ayrıca gene 2 büyük eseriyle seçilerek katıldığı 1959 uluslararası San Paolo Biennale’inde Brezilya’nın katalog ve tarihi arşivlerine geçmiş; 1960 da yapılan uluslararası Guggenheim Konkuruna ülkemizi temsilen iştirak ederek New York’ taki Müze awardına en genç sanatçı olarak girmiş; gene aynı yıl yapılan uluslararası Tunus sergisine dakkati çeken sanatçı ünlü Express dergisinde konu olup ülkemizi lehine çıkan yazı üzerine hariciyemiz teşekkür belgesi göndermiş; ayrıca çok genç olduğu halde o yıllarda basılan C.Eşat Arseven’in ansiklopedik Türk Sanat Tarihinde adına yer verilmiştir.

 

1961 uluslararası 2. İnci Paris Biennale’inde 13 ülke kapsayan ‘’Ortadoğu resim sanatı ödülü’’ ile UNESCO Gençlik teşkilatının verdiği ödülü olmak üzere Paris’e davet edilmiştir.

 

Bu sırada M.Eğitim Bakanlığının Akademi birincileri arasında açtığı geleneksel Paris Konkurunu da ‘’Birincilikle’’ kazanarak Paris’e yerleşmiş olduğunu görmekteyiz.

 

1962 yılında ‘’Şeytanlar ve Güzel Sanatlar’’ adlı eseriyle katıldığı Devlet Sergisinde ‘’Devlet Ödülü’’ kazanına eseri İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne alınmıştır.

 

Paris’te bir yandan sanatla uzmanlık ve doktorasını yaparken ‘’L’Ecole N. Superieure des Beaux Arts’’ ta Maitre Briachon öğrencisi olmuş; Louvre Müzesi’nde Rönesans’ın büyük utstalarından P. Ucello’dan devasa bir kopya yapması olay olmuş; Louvre Müzesi conservatrice’i ünlü sanat otoritesi Mme. Adhemar sanatçımızı yakından tanımak istemiş ve sonra da orada aynı zamanda chardin’den kopya yapmakta olan P.Picasso’yla da tanıştırmak istemiştir, fakat hatıratından öğrendiğimiz kadar sanatçımız bunu pek önemsememişken, kendisi için asıl önemli olanın bu sırada Jardıin Jussieu’de yapılan bir satranç turnuvasında şampiyon olması vesiesiyle 20.i yüzyılın en büuük ressamların arasında sayılan ve ‘’Section D’OR’’ grubunun yaratıcısı olarak bilinen Jaeques Villon ile tanışıp davet edildiği Puteaux’ taki ünlü atölyesinde satranç oynayıp resim sanatı üzerine konuşmaları olmuştur. Bu olaydan kısa bir süre sonra da, gene dünyaca ünlü bir otorite olan Paris Modern Sanatlar Müzesi conservateur’u Bernard Dorivel ile tanuşmaları da aynı derece önemlidir zira Dorival Atalık’ın eserlerinden bir an kadarını görüp beğenmekte kalmamış değerlendirmek için Müze adına resmen Fransa Milli Komitisi’ne müracaat ile Atalık’ın bir eserine 1965 yılında takip olmuştur ki bunun sonuncunda ömür boyu sürecek saygılı bir dostluğa dönüşmüştür.

Zikre değer diğer relation’lar arasında henüz 1959 da 1.ci Paris Biennale’i bünyesinde sanatsever sosyetik bir çevre içinde (Baron de Rede, Vikomtesse de Nosille….davetlerine katılırken Andre Malresu, dünya sanat kritikleri başkanı R.Cogniat ile tanışmaları ki daha sonra Cogniat’ın ressamımızdan seçtiği bir eseri uzun süre bakanlıkdaki odasında korunmuştur).

 

Fakat sanatçımız için bu geçici ilişkilerden çok daha önemlisi Kalıcı dostluklardı bu cumlden 1961 yılında henüz Paris’e yerleşmeye çalıştığı bir sırada ‘’Grand Prix de Rome’’ gibi tarihi bir ödül kazanmış bir ressam olan Joel Moulin ve annesiyle tanışmış olmasıdır ki, 1962 yılı başında Joel henüz Roma’da ikamet ederken onların Paris’te Cadet’deki evlerinde yaz ayları boyunca kalmış ve kendini evinde hissederek orada yaptığı 3 eserle M.Brianchon beğenisini kazanmak suretiyle Beaux Arts’a kabul edilmiş olmasıdır ki, bu da hem Fransız hükümetinin sanatçılara tanıdığı geniş imkanlardan yararlanması açısından, hem de bu aileyle ömür boyu sürecek dostlukları açısından önem kazamaktadır. Daha sonra gösteren triple portait’si bugün Joel’in ağabeyi olan ünlü aktor Jean Pierre Moulin’in koleksiyonunda yer almaktadır.

 

Ayrıca ressamımız Beaux Arts’da Brianchon atölyesinde kozmopolit bir ortamda rahtaça çalışma imkanı bulmuş, o tarihlerde Paris’in kalbi sayılan dünyaca ün yapmış bu çevrede hoca, öğrenci, sanatçı, zikre değer çok sayıda ressamla tanışıp arkadaşlıkları uzun süre devam etmiş; orada yatığı çok güçlü abstrakt kompozisyonları, fikirleri ve kişiliğiyle kısa sürede Beaux Arts çevresinde isim yapmıştır.(Öyle ki geleneksel ‘’Jeune Painture’’e iştirak eden 50 kadar genç sanatçının oylarını tümüyle Atalık’a vermeyi kararlaştırması da bunu kanıtlıyor. Ayrıca Atalık’ın görüş ve fikirlerinden etkilenen arkadaşları arasında Claude Guillemot ‘’Garnd Prix de Rome’’ u kazanır kazanmaz onu kız arkadaşıyla birlikte Roma’ya Mediçi lerin tarihi malikanesine davet ederek arabasıyla götürmüştür. Bu arada ‘’Okyanus Büyük Ödülünü’’ almış bir başka ressam arkadaşı Japon Osamu Komma’nın arabasıyla yaz boyu süren İspanya ve Portekiz seyahatı yapmışlardır.

_75A1635_edited.jpg
_75A1635_edited.jpg
1964, Reşat Atalık Louvre Müze’sinde P. Ucello’nun “San Romano Savaşı” adlı eserinden kopya yapmıştır. (180 x 315) cm².
_75A1636_edited.jpg
1964, Ressam R.Atalık Paris’teki atölyesinde.

Paris Akademisi’nde yağlı boya çalışmalarını sürdürürken kısa bir süre için de olsa burin tekniğinde gravürler yapmış, M. Comille ve Couteau gibi alanlarında ünlü graveur’lerle çalışmıştır.

 

Eser vermek, eserlerinde kalite, kişilik ve ‘’authenticite’’ yanı sıra, onları değerlendirmek için çeşitli aktivitelere katılmak dışında bilhassa yaz aylarında, Hollanda, Almanya, İtalya, İspanya gibi özellikle ekolü plan ülkelere fırsat buldukça araştırma seyahatleri yaparak bilgi ve sanat formasyonunu geliştiriyordu.

 

Yurda dönüşünde bazı soysuzları karşı rağmen yasalar gerçi tayini İstanbul Güzel Sanatlar Akademisine çıkmış.

 

1967 yılında Devlet Sergisinde ‘’Mühim olan hangisi, iç mi, dış mı’’ adlı eseriyle ‘’Devlet Birincilik Ödülü’nü kazanmıştır.

 

1967 Uluslararası 9. Uncu Sao Paolo Biennale’ine ülkemizi temsilen katılmış.

 

1970, Sanatçı olarak Avusturya’nın Salzburg şehrinde yapılan Festivale davet edilmiş ve bir ay süren bu festival sırasında Münih’i görme fırsatını da bulmuş; sonrasında İtalya’ya geçerek Padova, Venedik Biennale’ini görüp Fransa ve Luxembourg, Almanya üzerinden Budapeşt’e ve Viyana’ya kadar süren uzun bir etüt seyahatı yapmıştır. Bu arada Viyana’da ünlü Belçikalı ressam R.Liard ve eşiyle tanışmış, dostlukları uzun yıllar sürmüştür.

 

1971 yaz tatilinde yeniden bir etüt seyahatı yaparak önce baba soyunun geldiği Tuna boyu Deliorman kasabasından geçip sonra da anne tarafının geldiği Tribina Harzegov ‘in ve Saraybosna Moos kasabalarını ziyaret ile Yugoslavya üzerinden İtalya’ya, Trieste ve Floransa ile Sesto Florentino’ya giderek davet edildiği Napoleon’un kız kardeşi Pauline’e yaptirilmış şatonun giriş köşkünde, anlatılmaz derecede sakin ve güzel bir ortamda bir süre kalmış, ‘’Nue D’un miroir’’ adlı eserinin eskizi ve bazı paysage çalışmalarında bulunduktan sonra…

 

Dünyaca ünlü sanat tarihçisi Guido Perocco’nun davetlisi olarak Venedik’e ve Lido’daki ecine götürülmüştür ki, bu arada dostça bir ilişki içinde kendinden istenen, bazı sanat eserleri üzerini, fikrini belirtirken bir rapor sunmuş; orada İsviçre’nin Geneve şehrinde kısa bir süre bir dost evinde kalıp Paris’e hareket etmiş; Bostille yakınında evinde kaldığı bir dost ricasıyla bir süre kendisine getirelen eşli tabloların reparation’larıyla meşgul oluyor.

 

1973 de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde hocalık kariyerine başlıyor.

 

1976 ve 1977 yıllarında otorite olarak Devlet Jurilerinde görülüyor.

Gene 1977 yılında Unesco bünyesinde Uluslararası Plastik Sanatlar teşkilatına bağlı Plastik Sanatlar Milli Komitisi’nir ‘’reanimateur’’ ve kurucu üyesi oluyor.

 

Gene 1979 yılında Almanya’nın Stutgart şehrinde yapılan IX.ncuu Dünya Plastik Sanatlar Kongresin’e ülkemizi temsilcisi olarak davet ile katılmış olup Uluslararası camiada büyük bir prestij elde ediyor. Ki bu meyanda sistematik bir eseri Baden_Württenburg Eyalet sarayına alınıyor. Bu kongreye iştirak eden dünyaca ünlü sanatçılar arasında dostça bağlantı kurduğu isimler arasında Fr. Calude Bleyni, J.P. Verdielle, Romen C. Lucaci, USA G.Uterscher, Gr.B. G.Sweet, Yug. K.A. Radovani, Sovyet T. Solohov, Monaco Emma de Sigaldi ve ayrıca Marquise A.Abadia Funchal’i sayabiliriz.

 

1981 yılında öğretim üyesi olarak verilen bir üniversiter bursla yeniden Paris’e gidip bağlantılarını güncellemiş.

 

1983 yılında Finlandiya’nın Helsinki kentinde yapılan X. Dünya Plastik Sanatlar Kongresine ismen davet edilen yegane sanatçımız oldu.

 

Gerek katılımı şeçimle olan Biennale’ Triennale, Kongre, sergi, yarışma gibi çeşitli uluslararası sanat tezahürleri kapsamında; gerekse ‘’Jeune Peinture’’, ‘’Cigars’’, ‘’Art türe d’aujourd’hui’’….gibi hepsi de çeşitli jürilerce seçilen  grup sergileri münaseloetiyle eserleri, Sao Paolo, New York, Paris, Bruxelles, Berlin, Roma, Viyana….gibi önemli sanat merkezlerinde oldukça geniş bir yelpazede sergilenmiştir.

 

1973 yılında itibaren Akademi hocalığı ve eser vermenin yanısıra, sayılar ve bütünler teorileriyle ilgili çalışmaları ve hatta daha da eskiye giden aktın ölçü dışında matematik ve philosophic içerikli konular arasında ‘’carre magique’’ lerin dünyasına dalmış. A Dürer’den bu yana resim sanatında görülmeye başlayan bu sahada da dünya çapında bazı yeniklikler getirmiştir. Ki, bunlar arasında sınıfsal olarak ‘’en kaletieli kmopozisyon’’ mevhumu ile, sayı çiftlerinde denge içinde ‘’equilibre’’ esasının üstünlüğüne dayalı ‘’quadripolair’’ yapılanmada 6lı, 10 lu, 12 li, 18 li kompozisyonların en kalitelileriyle ‘’famille royal’’, ‘’meilleur closse’’ gibi mevhumları trilyonlarcası yapabilecek magique’lerde çekerek ve hatta ‘’moindre action’’ prensipinin uygulanabileceği gibi yeniklerrin getirilmesini sayabiliriz.

 

2003 de üniversite hocalığı bıraktıktan sonra çalışmalarını çok üst düzeyde bilgi birimi gereksindiren ‘’Theorie des Ensembles’’ (Bütünler Teorisi) üzerine yoğunlaştırıp 2006 da simgelerle birlikte Fransızca olarak bilgisayarda da görülebileceği üzere bir önsöz statü deklarasyon yayınlayarak sonuçlandırdı. Ki bugüne kadar dünyada yapila gelmiş 5-6 önemli ‘’Bütünler Teorisi’’nden biri olup önümüzdeki yüzyılı etkileyebileceği gibi çağdaş adı altına sığınan sanattaki yozlaşmayı da sonlandırabilecek niteliktedir.

 

2006 yılında Paris’te ‘’Peintresde la Verite at le Groupe de la Divine Proportion’’ adlı grubun kurucusu olmuştur.

 

Not: Eserlerinden on adet kadar İstanbul Resim Heykel Müzesi’nde, 4 adet Güzel Sanatlar G. Müdürlüğü ile Ankara Resim Müzesinde, bir 20 kadar da Harita dairesi G. Müd. gibi resmi kuruluşlarla, özel koleksyonlarda (15 adet Paris’te, 5 adet Luxemburg’da, ? Almanya' da) bulunmaktadir.

_75A9329_1.jpg
2016, Ressam R.Atalık evinde.
Matematiğin sanatı ve sanatın matematiği
©2021 Ekaterina Atalik
  • Instagram
bottom of page