top of page
TANRISAL ORAN VE DİVİNE PROPORSİYON Niçin Tanrısaldır?
 
Bu soru günümüzde hala sorulmakta. XV. yüzyıldan bugüne kadar çok önemli bilim adamları ve çok değerli sanatçılar tarafından yapılan açıklamalara rağmen yine de burada daha önce söz edilen ‘’Divine Proportion’’un olağanüstü özellikleriyle içerdiği değerlerin özünü hatırlamak yerinde olur. Öncelikle bu olağanüstü vasıfları kapsamına alan Tanrısal anlamına uygun, ona yakışan beş özeliği görelim:

1. Tanrı gibi, o yeganedir.

2. Kutsal ‘’Trınité’’de olduğu gibi üç öğeli bir cevherdir.

3. Nasıl ki, Tanrı sözlerle tanımlanamazsa, anlaşılır bir sayı ile veya akılcı bir nicelikle açıklanamazsa bile onun daima kendi içinde saklı gizemi, matematikçiler tarafından ‘’irrationnelle’’ diye adlandırılmış, [‘occulta e secrete’ ifadesi kendinde saklı gizli ve büyüleyici bir karaktere sahip olarak anılmıştır] ki, bu bize Pacioli’nin ‘’vahiy’’ gibi keşfederek ortaya koyduğu bir başka husustur.
 
4. Tanrı gibi daima kendi kendine benzer.
 
5. Çalışmada ikinci bölümün tamamını oluşturan beşinci özellik, düzgün şekillerin (corps réguliers) inşasına ayrılmıştır.
 
Pacioli, orada onu öyle bir ilahi elemana, semavi bir fazilet temsilcisi gibi dört elemanın yaratılışıyla doğanın tümünü oluşturan ve ‘’quintessence’’ denen (Öz’ün de özü sayılan) bir cevhere bağlamak istemiştir. Pacioli, ‘’Divine Proportion’’ a ilişkin ve ardı sıra onunla birlikte oluşan 12 farklı Tanrısal Etki analiz edip, orada birinci etkiyi teşkil eden ‘’irrationnelle’’ denen üç terme’li orantıyı incelikli bir şekilde tanımlıyor.. Öyle ki, matematikçiler onu Phi (Φ) sayısı diye adlandırır. [bakınız, nombre d’or altın sayı: ].  Ardı sıra gelen 12 Tanrısal Güç:
 
1. asıl temel (essentiel),
 
2. Başkalarına benzemeyen (Singulier),
 
3. Anlatılamaz, sözle tanımlanamaz (ineffable),
 
4. Hayranlık uyandıran,
 
5. İsimlendirilemez,
 
6. Değer biçilemez,
 
7. Fevkalade (excessif )
 
8. ‘X’ bilinmez,
 
9. En üstün yüce (suprême),
 
10. Eşsiz derecede mükemmel,
 
11. Anlaşılamaz (incomprehensible),
 
12. Çok değerli. Bütün bu kavramlar daha o zaman ‘’ Divine Proportion’’ dan hareketle ortaya çıkan bir ‘’BÜTÜNLER KAVRAMI’’nı teşkil etmekteydi.
 
Bir başka ifadeyle Bütün’den gereği gibi oluşan şuurlu bir tanıma; ki, bu ayrıca değerleri tanıyıp anlamak ve onları hakiki anlamda resim sanatında olduğu gibi ‘’authentique” eserlere yansıtabilmek. Bu ise ‘’Dİvine Proportion’dan ayrılmaz bir unsur olan Hakikatin araştırılması ile birlikte oluşur. Esasen “La Vérité” et “La Divine Proportion”, “(Hakikat ve Tanrısal Oran)” sanatların ve bilimlerin çok boyutlu, vazgeçilmez unsurlarıdır. ‘’ Renaissance’’ esasında Paolo Ucello ve Piero della Francesca eserlerinin ardından Fra Luca Pacioli’nin ‘’La Divine Proportion’’u tanıtması ve Leonardo da Vinci’nin buna ilaveten m Φ sistemi içinde ‘’Dodéacaèdre’’ ile birlikte poler form’u yaratıp ileri sürmesiyle, bilimlerin matematiklerin, ‘’Philosophie’’nin bunları tescil etmesi yanı sıra, hatta güzellik ve mükemmellik fikriyle akord edilip derinleştirilmesi sonucu resim sanatının boyutları içine girmesi birbirini takip etti.
 
Böylece’’Renaissance’’ ın yansıması sanatlar ve bilim dünyasının tüm alanlarında ‘’Divina Proportion’’ un uyumlu ve evrensel boyutta bir ışınımı olarak hâlâ devam etmektedir. J.Kepler ‘in kanunları ‘’Divine Proportion’’un mükemmelliğini ispat ediyor. D.W. Leibniz (Théodicée’ ve Monadologie)’sinde önceden kurulmuş ahenkli bir düzenin hesabıyla veya daha iyisi ‘’L’Esprit İntégral’’ ile matematik çözümlemelerin temeline gelişme getiriyordu. Ki bu, ‘’ Bütün, mükemmellik içindir’’ diyen bir felsefi görüşten kaynaklanıyordu. E. Kant’ı Allah'ın varlığını saf akıl (raison pure) ve ölümsüzlükle birleştiren idealist felsefesi için; ve her ne kadar burada konu dışı zannedilse de ışıkla bağlantısı nedeniyle M. Planek (Modern fiziğin temeline oturan Planek sabiti, ışiğın ‘’quantra’’larla gidişi) daha önce J.C. Maxwell’in ışığın dalgalı gidişi yanı sıra, bir çığır açtığı ‘’électromagnétique’’ buluşları için; ve hele N. Bohr’un Hydrogène atomu yapısının ‘’Divine Proportion’’ düzeni altında olduğu buluşu; ve nihayet Hydrogène Proton’unun ölümsüzlüğünün keşfi.
 
Bütün bunlar için değil midir ki, ve düşüncelerimiz bizi ‘’Philosophie’’nin derinliklerine daldırıyorlar. Hatta modern zamanların ‘’Bütünler Kuramı’nın başlangıcı gibi varoluşa ait ilk ‘’autopolaire’’ veya ‘’pyramidale’’ maddeyi ihtiva eden ve Tanrı kuvvetlerinin üst üste gelmesiyle Evrenin yaratılışını oluşturan ilgili bütünleri ’’Théologique’’ menşeinden itibaren tanımak için daha da uzaklara, firavunlar zamanına kadar gidilmiştir. Denilebilir ki, ‘’Hakikatin ressamları’’ ‘’Divine Proportion Gurubu’’ adı altında derin olduğu kadar ayrılamaz bu iki mefhumu resim sanatında gizli kalmış hakiki değerleri ortaya çıkartması bakımından yeni bir anlayışın altını çiziyor. Ve eski zamanlarda olduğu gibi gereğince tutuldukları taktirde, günümüzün sözde çağdaş, dejenere gidişi içinde her tür çirkinlikten çıkar sağlayan çoğulcu cehaletin oluşturduğu sahte değerlere karşı kaçınılmaz, muazzam bir güç oluşturacaktır.
 
Ressamların altyapıda saklı geometrisi ve ebatlarla oluşan bağlantılarını kuran ‘’analogique, harmonique, théosophique’’, logique veya ‘’Philosophique’’, sistemli bir şekilde değerlenmesini sağlayan ‘’Charpente’’lar üzerine oluşan ‘’forme, figure’’ veya ‘’valeur’’leri bir araya getiren kompozisyon bu suretle üstte görünen ‘’Hyperplan’’a taşınır. Basit olarak, işte böylece istenilen fikirler, hisler veya diğer mefhumları resim sanatının yapıtlarına hakiki değerler içinde yansıtılabilir. Sanat adına, sanatkârlarla parazitlerin çıkarları için son zamanlarda uydurulan veya sokuşturulan pisliklerin dejenere gidişini engellemek ve onlara karşı aynı basın araçlarını kullanarak veya internet gibi teknolojinin sunduğu yeni imkanlarla kışkırtmak, ve bu cehalet batağını bilgiyle kurutup yok etmek için duyarlı olup,’’éthique’’, esthétique’’ değerlerin yanında olmanın gereğine inanıyoruz. Kuşkusuz ki, değerlerin hakikat korunarak ortaya çıkmasını sağlamak, iyiyi, güzeli, seven herkesi de memnun edecektir.




















 
 
 
 
 
 
 
 
 
ÖZET OLARAK : ‘’BÜTÜNLER KAVRAMI’’ veya ‘’THÉORİE DES ENSEMBLES’’ ile yansıtılan ‘’LA DİVİNE PROPORTİON’’ ÜSTÜN GÜCÜYLE HER ŞEYE MUKTEDİR ‘’ (OMNIPOTENT)’ IN YANISIRA VE ONUN TARAFINDAN YÜKLENDİĞİ ZAMAN HÜKÜMRAN OLARAK ( SOUVERAIN) POLAIRE YAPIDA ‘’DODÉCAEDRE’’ İ OLUŞTURMAK SURETİYLE ŞU İÇERİKLİ TANRISAL VASIFLARI KAPSAR:
 
1. ‘’SOUVERAIN OLARAK ’’ LA DİVİNE PROPORTİON’’u simgeliyen Birinci Pôle Canonique bir oluşum içinde ‘’Büyük Yaratıcı’nın düsturuna sahip olup, Evrensel hayatın “Büyük Ritmini” taşımak suretiyle ‘’Dodécaèdre’’i teşkil ederken onunla birleşir ve yaratılışın ‘’Birinci Prensibi’’kapsamında her şeyden önce ‘’ Omnipotent’’ a bağlı Tanrısal güçleri aktarır.
 
2. Birinci Pôle’un yardımcısı la Dyade Sacrée, Evrenin Kraliçesi ve bereket tanrıçası gibi telakki edilmesinin yanısıra ‘’Hypercosme’’ kavramını da içine alan ikinci Pôle, ’’Principe Féminin ‘’ denilen Yaratılışın ikinci prensibi olarak Tanrısal güçleri dengeler. Fécondatrice ve dualitaire vasıfları yanı sıra “surnaturel” (doğaüstü) güçleri de cezbedebilir.
 
3. “Dodécaèdre’in en yukarısında yer alan” Théologique’’ üçüncü Pôle, ‘’Omnipotent’dan doğrudan inen güçlere sahip olabileceği gibi, yaratılışın yegâne iki prensibinden aktarılabilirlikle (transmissibilité) birleşen spirituel (ruhsal) güçleri de simgeler ( Thélogique açıdan trinitaire mystère), Saint Esprit, la raison (Hakikate bağlı Logique) ve l’âme gibi kavramları içine alır.
 
4. [ Derine inen veya mesafeden dolayı görünmez, anlaşılmaz olabilen, dördüncü Pôle,‘’Distance’’ ölçüsü esrarengiz, yaratıcı ve yok edici mesafeler altında derinlik içinde tanrısal güçlere bağlı üç ‘’tenseur’’ ün üst üste gelmesiyle 3 boyutlu 4 noktadan oluşan deltaïque yapıda ] ilk ‘’autopolaire’’ maddeyi oluşturur.
 
5. Beşinci Pôle ‘’TANRI KANUNU” nu simgeler. Her ne kadar ‘’Omniprésent’’ (Her zaman ve ‘’her yerde hazır nasır olup, transmissibilité vasfıyla evrendeki her tür maddeyi kontrol altında tutarak gereğini yapsa da, 5.inci Pôle’de simgeliyor olmasının başlıca sebebi gerek ‘’ Divine Proportion’la aynılık gösteren quadripolaire form’u ve gerekse Kutsal Pentade’ın harmonik karakterini tüm Evrene yansıtırken, “cosmique harmonie”, mükemmelliği ile tüm Doğa’nın hâkimi olmasındandır.
 
6. Tanrı’nın ‘’Éternel’’ (ebedi, ezeli, sonsuz zamanı gösteren) vasfına bağlı ‘’Dodécaèdre’’ gibi sİmgeleri, sembollerin hepsini bünyesinde toplasa da, kendisi olağanüstü gücüne rağmen maddesiz ve bu nedenle ‘’Métalogique’’ olan zaman ‘’omniprésent’’ vasfının yanısıra zaman-espace geçirgenliğine sahip yaratılış ve yok oluşları içine alan, her yerde ve daima ister bilinen isterse kendini hissettiren diyelim, sonsuzluk içinde maddesiz sonsuz bir güç.
 
7. Zamanın sonsuzluğuyla polaire olarak dengeli bir şekilde yer değiştirebilen Uzayın sonsuzluklarını simgeliyor
 
8. ‘’Ensemble vide” Ø, karşı olma nedeniyle‘’ Tanrı Kanunu ‘’ tarafından ‘’ içi boşaltılarak ‘’yok edilmiş, değersiz (çokluk içinde bile olsa grup veya elemanları geçici pozisyonlarıyla birlikte, genellikle fonksiyonel sıfırlar gibi sıfıra indirgenmiş ve yok olmuş) fonksiyonel bütün.
 
9. ’’Ensemble Logique’’ ‘’Dodécaèdre’’in polaire yapısı içinde MANTIK, evrensel ya da felsefi derinliklerden gelip, düzgün beşgenle özünü öne çıkaran salt aklın mükemmelliğine sahip olup simgesel bütündeki iki kare odaktan biridir.
 
10. ‘’Ensemble Analogique’’ Kutsal ‘’Décade’ın bünyesinde birlikte varolan ‘’Dyade’’ ve ‘’Pentade’’ kutsal çiftini taşırken, bunun da ötesine giden Bütün’ün ‘’Théologique,’’ Analogique ‘’, ‘’Polaire dengesi içinde yaratıcı ‘’Matrice’ini ve 12 polaire Tanrı gücünün de temelini barındırıyor.
 
11.‘’Ensemble Philosophique et Physique de la Nature,’’ki, “Théologique, Logique, Philosophique’’ çeşitli açılardan uygun, aritmetikte ‘’Nombre D’or,’’ geometride ‘’Section D’or’’ şeklinde uzaya yansıyan formları yanısıra, fizik açıdan tüm doğal güçlerin dengesi içinde yöneldiği ışık gibi ‘’ryhtme’’ ve ‘’harmonie’’ ile oluşan mükemmelliğiyle tabiatın hakimi olan ‘’Divine Proportion’un ‘’ canonique’’ üstün gücüne bağlı ‘’Birinci Prensibi’’ ni kapsayan pôle’ünü ve dolayısıyla da ‘’Omnipotent’’ı işaretliyor.
 
12. ‘’Ensemble Métaphysique’’, ‘’Divine Proportion ‘’ formu içinde Bütün’den temeli oluşturan ‘’Ünitesi. Ki, Bütüne bağlı doğanın temelde polairement philosophique dengesi ve Evrendeki ‘’Cosmique’’ ahengin de nedeni haline geliyor; Öyle ki, hem ‘’quadratique’’ bir rİtİm hem de denge unsuru olarak sanatların, tanrıdan gelen meleklerin ‘’ hierarchique’’ geçişliliği (transmissibilité) ve denge içinde dengesiyle oluşturduğu matematik veya fizik birimle beraber fizik ötesine geçebilen bir mevhum. Tanrı Kanunu’yla aynı form içinde geçişli olan ‘’Divine Proportion’’un dengeleyici harmonik unsuru teşkil eden ”üniter’’ yapısına ve onun da ötesine giden bütüne varıncaya kadar.. Herşey, her tür nesnenin birimlerinden oluşan ‘’Composant’’larıyla, ‘’Métaphysique’’in haklılığını kanıtlıyor. O halde, ‘’Omnipotent’’dan üstün güce (Force Majeure) mâlik olan, ‘’La Divine Proportion ‘’orijininden gelen öylesine bir özün de özü‘’ (quintessence) içinde bütün bu derin mefhumları bünyesinde toplarken, altı çizilerek açıklanmış mefhumların hepsinin de üstünde tutulmayı hak ediyor. Ayrıca bu açıklamalar bize, hayatın sırlarını anlatmakta yararlı olacağı gibi, resim sanatında görülen eserlere bakmaktan öte, analiz edip incelikli bir şekilde değerlendirebilmemizi de sağlayacaktır. Netice itibariyle bu anlatım, resim sanatı yanısıra (başlığımızın içeriğinin anlaşılmasında yardımcı olacak) ‘’Bütünler Kuramı’’ gibi oldukça karmaşık bir konu üzerinde yapılmış kısa bir açıklamadır.
53.jpeg
49.jpeg
36_edited.jpg
4.jpeg
3.jpeg
Matematiğin sanatı ve sanatın matematiği
©2021 Ekaterina Atalik
  • Instagram
bottom of page